“Yaratmanın başlangıcıdır düş gücü. Dilediğinizi
düşler, düşlediğinizi amaçlar, amaçladığınızı yaratırsınız sonunda.” der
İrlandalı yazar Bernard Shaw. Sahi biz ne kadar hayal kuruyoruz ya da ne kadar
zorluyoruz zihnimizi hayal kurmak için?
Bu hayalleri kurarken geçmişin izlerini silebiliyor
muyuz? Mesela modeli düşük bir arabaya sahipken daha yeni bir arabanın içinde
hayal ediyoruz kendimizi veya bir işte çalışıyorsak hangi merdivende olursak
olalım hayalimizde en üstteki merdivene çıkıveriyoruz birden. Üstelik bunu
yaparken o bulunduğumuz mevkiye nasıl geldiğimizi de unutuyoruz. Hayallerimizi geçmişte
eksik olduğunu hissettiğimiz şeyler üzerinden kuruyoruz.
Peki ya bugün ne olacak?
Evet, biz bir yandan düne yakınırken bir yandan da
geçmişe yönelik hayaller kurarız. Bunu yaparken ise bugünü ihmal ederiz.
Horatius’un iki bin yıl kadar önce şiirinde geçen “carpe diem, quam minimum credula
postero (gününü yaşa, yarına olabildiğince az güven)” sözünü severim
ama biraz da eksik görürüm. Ben şöyle diyeceğim, siz de istediğinizi demek de
özgürsünüz.
Dünü hatırla, bugünü yaşa, geleceğe ise zaman tanı…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder